Kayıtlar

Şubat, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Siteyi neden kurdum

      Merhaba Saygıdeğer Kuzuculu halkı bu siteyi neden kurdum ,siteyi kurmamdaki amaç nedir biraz bunlardan bahsedeceğim. öncelikle şunu söylemek istiyorum bu site bir kar amacı gütmemektedir tamamen bilgilendirme amacıyla kurulmuştur.      Önceleri  Kuzuculu Kasabasını tanıtmak için bir  birkaç defa site kuruldu ama hepsi belli bir süre geçtikten sonra tarihi eser olup yok oldular siteyi kuranlar yeterince ilgilenemediklerinden olsa gerek kurdukları siteye yeterince önem vermediler siteler silindi vs. ben ( Gökhan TEKİN ) önce Google'nin ücretsiz sitesi olan blogspot.com alan uzantısıyla bu siteyi kurdum bir süre blogspot.com olarak devam etti ve nihayetinde .com özel alan adını aldım ve blogspot.com uzantısını sadece .com olarak değiştirmiş oldum yani şimdiki son durumu şimdiki gibi olan siteyi kurmuş oldum siteyi kurmamda'ki tek amaç gerek Kuzuculu kasabasında yaşayan insanlar için ,gerekse kuzuculu'lu olupta başka bir şehirde veya yurtdışında yaşayan insanlara kuz

Amanolardaki kanitsiz bulgular

Resim
      Kuzuculu Deliçay deresi Galleplik mevkiinde tesadüfen karşılaştığımız hayvan ne bir vaşak, ne bir pars, ne köpek nede bir kedidir. Köpekten küçük olan canlının sırtı açık kahverengiden başlayıp karın bölgesinde uçuk sarıya dönüşmektedir. Kuyruğu Kaplan kuyruğu kadar uzun olan canlının postunda belirleyici çizgiler veya benekler yoktur. Kafa yapısı Vaşak gibi olmasına rağmen kulakları sivri olmayan canlının sinsi şekilde gizlenerek bizi takip etmesi sonra saldırı durumuna geçmesi bizi ürkütmüştür.       Kızılkaya şelalesine yapılan gezide şelaleye yakın kısımda karşımıza çıkan Yılanın görüntüsü ilgi çekicidir. Tamamen beyaz bir mum gibi şeffaf ve yassı bir yapıdaki boyu 50/60 cm ve başparmak kalınlığında olan yılan bizi fazlasıyla şaşırtmıştır. Not: Bu kanıtsız bulgumuz kanıtlanmıştır. Aydın Adnan Menderes üniversitesi Fen Fakültesi hocası Prf. Kurtuluş ONGUN tarafından keşfi yapılıp bu yılanın literatürde kaydı olmadığı anlaşılarak, yılana Barani yılanı ismi verilmiştir. Gö

Amanos daglari hakkinda bilgiler

Resim
          Amanos dağlarının dünyadaki önemi ne yazık pek fazla bilinmemektedir. Oysa bu dağlar orta Avrupa ve Karadeniz iklim kuşağının kuzey yarım küredeki en son halkasıdır. Amanos dağlarını Kuzey Amanoslar ve Güney Amanoslar diye iki farklı kutup olarak incelemek gerekir. Bunun sebebi ise Amanos dağlarını ikiye ayıran Deliçay deresi ve havzasıdır. Deliçay havzası diye isimlendirdiğimiz bu havza Amanos dağlarını ikiye ayırmaktadır. Bitki çeşitliliğinin ve hayvan çeşitliliğinin çoğunluğu Deliçay havzasında bulunmaktadır. Güney yarım küreye en yakın olan bu iklim kuşağı Türkiye coğrafyasında Karadeniz iklimi olarak karşımıza çıkmaktadır. Aslında orta Avrupa iklim kuşağının özelliklerini taşıyan Karadeniz iklimi Orta Avrupa dağları ve ormanlarının uzantısıdır. Bu özellik Türkiye toprakları üzerinde kilometrelerce plato, düzlükler, kıraç dağlar ve tepeler bırakarak karşımıza doğu Akdeniz de tekrar karşımıza çıkmaktadır.              Amanos dağları, ayrıca Toros dağlarının güneye uza

Kuzuculu Amanos Daglari Mantos Yaylasi

Resim
 Mantos aslında bugünkü adı ile Bükle yaylası bitişiğindeki bir alanın adı olarak kalmıştır. Oysa Bükle ile arasındaki fark metre olarak sıfırdır. Fakat Mantos da bulunan tarihi kalıntılar daha çok Güney yamacındaki ve Mantosa sıfır noktasında bulunan Karafenk vadisi içinde kalan kaya oyma mezar kalıntılarıdır. Ve Mantos alanının sırtını yasladığı Külek Tepesi yamacında bulunan tarihi kalıntılardır. Şimdilik yörede iki yayla evi bulunmaktadır. Mantos da gözle görülecek alan üst yamacına çıkıp Karafenk vadisini kuş bakışı seyretmektir alan sarp kayalık yamaç olduğu için mezar ve yerleşim kalıntılarını gezmek zordur. Ama en iyi yöntem kuş bakışı hem eski tarihi hem de Karafenk vadisinin o güzelim görüntüsünü kuş bakışı seyretmektir.      Bölge, Kuzuculu beldesi yönünden araba yolu ile 13 kilometredir. Dörtyol ilçe merkezinden Beşik göl mesire alanına kadar araba yolu ile gelinebilir. Fakat bu güzergahtan sonra Beşik göl dere yatağı takip edilerek patika yolu ile yaklaşık 1 saat içind